Botanik Park Gezimiz
Piramit Anaokulu olarak çocuklarımızla hem farklı çiçek ve ağaç türlerini incelemek, hem de doğa yürüyüşü yapmak üzere N...
Haberin tamamı için tıklayınız.Piramit Anaokulu olarak çocuklarımızla hem farklı çiçek ve ağaç türlerini incelemek, hem de doğa yürüyüşü yapmak üzere N...
Haberin tamamı için tıklayınız."Bana kendim yapabilmem için yardim et"
MONTESSORI YÖNTEMİ’NİN TEMEL ÖNGÖRÜLERİ
• Çocuk yetersiz bir birey değildir. Tüm canlılar gibi çocuk da bağımsızlığını yani kimsenin yardımı olmadan kendi ayakları üstünde durabilmeyi ister.
• Çocuğa saygı duymak gerekir aksi takdirde onun seçimleri doğru değerlendirilemez.
• Çocuk kendi öğrenme deneyimini gelişim ihtiyaçlarına uygun olarak kendisi yönetebilme becerisine sahiptir.
• Çocuklar yetişkinlerden farklı şekilde bilgi alır ve öğrenir.
• Çocuğun gelişimi hakkındaki bilgi çocuğun Montessori Yöntemi’nce düzenlenen bir çevreyle kurduğu ilişkinin gözlemlenmesiyle elde edilir. Öğretmenin gözlemleri değerlendirilir ve çocuğun ilerlemesi bu verilere göre düzenlenir.
• Gelişim süreci içinde çocuğun çevresindeki bazı uyaranlara karşı zaman zaman daha duyarlı olduğu dönemler vardır. Bu dönemlerde öğrenme diğer dönemlere göre çok hızlı, yoğun ve etkisi güçlüdür. Hayatın ilk altı yılında mümkün olan duyarlı dönemlerde (Kritik Dönemler )çocuk dile, sosyal ilişkilere, duyularını geliştirme ve ayrıntılamaya, bilgilerini sınıflandırma ve derecelendirmeye eğilimli olur. Bu nedenle çevre duyarlı dönemleri en verimli biçimde kullanabilecek bir biçimde düzenlenmelidir.
• Hayatın ilk altı yılı yaşamın daha sonraki yıllarıyla kıyaslanamayacak kadar değerlidir. Çocuk yetişkinliğinde kullanacağı hayat becerilerinin büyük bir kısmını bu ilk altı yılda inşa eder. En önemlisi çocuğun bilgiyi alma ve işleme becerisi bu dönemde çok yüksektir ve en verimli şekilde değerlendirilmesi gerekir.
• Çocuklara sözel olarak bilgi iletilmesi yararsız bir çabadır. Çocuklar bu dönemde bilgiyi mutlak surette yaparak ve yaşayarak alırlar. Sorun bilgiyi alma ve değerlendirme sürecinin çocuğa nasıl yaşatılabileceğidir. Montessori araçları çocuğun bilgiyi yaşayarak keşfedebilmesini sağlar çünkü artık bilgi söz gibi soyut değil ama çocuğun eliyle işleyebileceği somut bir biçimdedir.
• Bağımsız sorun çözme becerilerinin gelişmesi desteklenir ve çocukların kendi ayakları üstünde durabilmeleri cesaretlendirilir.
KRİTİK DÖNEMLER
Montessori çocukların ilgi ve eğilimlerinin çeşitli aşamalardan geçerek geliştiğini fark etti ve bu aşamaları “kritik dönemler” olarak adlandırdı.Anne babalar ve öğretmenler,kritik dönemleri ayırt edip bunlardan istifade etmeye başladıkları zaman,çocukların öğrenme ve gelişim sürecinde çok daha etkili olabilirler.Her kritik dönemde çocuk,içgüdüsel olarak belli konulara ilgi duyar. Bıkmadan yorulmadan çevresinin belirli özelliklerine odaklanır. Çocuklara genetik olarak geçen bu güdü,kabiliyetleri geliştirmeye yarayan,biyolojik bir mekanizmadır.
HAREKET DÖNEMİ (0-1 YAŞ)
Bebek nesneleri tutmayı,dönmeyi,emeklemeyi ve yürümeyi öğrendikçe daha bilinçli hale gelir.Artık kontrollü bir şekilde hareket edebilir.
DÜZENLİLİK (2-4 YAŞ ARASI)
Her şey yerli yerinde olmalı!Bu dönemde çocuklar günlük rutin olan işleri çok severler. İstikrardan ve tekrarlardan hoşlanırlar.
MÜZİK (2-6 YAŞ ARASI)
Müzik,çocuğun günlük hayatının bir parçası olduğunda,çocuğunuzun ritim ve melodi gelişimine kediliğinden ilgi gösterdiğini fark edersiniz.
DİL GELİŞİM DÖNEMİ(0-6)
Dil gelişimi agu sesleri ile başlar.Bebeğiniz önce kısa ve uzun heceli kelimeler söyler,sonra cümle kurmayı öğrenir.
KÜÇÜK OBJELER (1-4 YAŞ)
Çocuğunuzun el-göz koordinasyonu geliştikçe küçük nesnelerle oynamayı çok sevecektir.ince detaylarla uğraşmaya eğilimli olacaktır.
TUVALET EĞİTİMİ (18 AY-3 AY)
Çocuğunuzun sinir sistemi geliştikçe idrar torbasını ve bağırsak hareketlerini kontrol etmeyi öğrenecek,tuvalet eğitimine başlamaya hazır olacaktır.
NEZAKET KURALLARI (2-6 YAŞ)
Çocuğunuz,sizde gözlemlediği nezaket kurallarını taklit etmeye bayılır bu davranışlar zamanla içselleştirilir ve çocuğun kişiliğini etkiler.
DUYULAR (2-6 YAŞ)
Duyuların öğrenimi,doğumdan itibaren başlar fakat iki yaşından itibaren tat alma,duyma,dokunma ve koklama çocuğun çok daha fazla ilgisini çeker.
UZAMSAL İLİŞKİLER (4-6 YAŞ)
Bu dönemde çocuğunuz boyut ve mekan ilişkilerini daha iyi anlayacaktır.bu yüzden de karmaşık yap bozlar üzerinde uzun süre uğraşabilir.
YAZI YAZMA (3-4 YAŞ)
Montessori,yazı yazmanın okumaya öncülük ettiğini keşfetti.çocukların ilk yazma çabaları rakam ve harfleri taklit ederek başlar.
OKUMA(3-5 YAŞ)
Çocuklar sembollere ve onların temsil ettikleri seslere doğal bir ilgi duyarlar.kısa bir süre içinde kelimeleri seslendirmeye başlarlar.
MATEMATİK(4-6)
Montessori rakam ve nicelikle ilgili bu kritik evrede çocuğa somut matematik egzersizleri yaptırmak için çeşitli yöntemleri geliştirmişti.
MONTESSORI YÖNTEMİNDE MEKAN
1.Özgürlük: Gelişimin ilk aşamalarında çocuk ihtiyacı olan bilgiyi seçebilme eğilimine sahiptir. Bu nedenle çocuğun belirlenmiş kurallar dâhilinde özgür bırakılması gerekir.
2.Yapı ve Düzen: Çocuğun her gün aynı düzene sahip bir mekan içinde bulunması onun uzay ve zaman kavramlarını geliştirmesi için anahtardır. Düzenin sağlanması için her Montessori aracı belli bir düzen içinde yerleştirilir ve sunulur. Sınıflarda her araçtan bir tane vardır. Bu çocuğa sınırlarını öğretir. Sıra beklemeyi öğrenir. Çalışmak istediği aracı ilk seçme aşamasında sorun çözmeyi ya da beklerken kendini denetlemeyi öğrenir. Bu sayede çocuklar içine doğdukları aşırı çeşitliliği düzenli olarak algılamaya başlarlar.
3. Gerçekçilik ve Doğa: Sınıflarda yer alan günlük kullanım araçları aslına uygundur (kırılabilir araçlar, lavabo gibi). Bu sayede çocuk gerçek dünyaya dair daha doğru bilgiler elde eder (seramik yere düşünce kırılır). Sınıflardaki ve bahçedeki hayvanların ve bitkilerin sorumluluğu çocuklara aittir. Bu sayede canlı ve cansız arasındaki ayrımı öğrenirler. Ve elbette doğanın işleyişine dair fikir sahibi olurlar
4.Güzellik: Güzellik mekanın sadeliğinden gelir.
5.Ortam: Her zaman amaçlılığı ve üretkenliği hissettirmelidir.
EĞİTİM MATERYALLERİNİN ÖZELLIKLERİ:
• Her bir materyal kümesi sadece bir kavram sunar, böylece kavram anlamına etki edebilecek diğer tüm uyaranlardan ayrılır ve dikkat sadece onun üstüne yoğunlaştırılır.
• Her materyal kümesi sunmayı amaçladığı kavramın en fazla ve en az değerlerini gösteren parçalara sahiptir. Çünkü göreceli kavramlar ancak bu şekilde sunulabilir.
• Materyaller kavramları basitten karmaşığa ve ileriki aşamalarda soyuta doğru öğretecek şekilde tasarlanmıştır ve bu sırayla sunulur.
• Her materyal kendisinden sonra gelecek ileri kavramlar için alt yapı oluşturur.
• Montessori materyallerinin en önemli özelliği HATA DENETİM MEKANIZMASINA sahip olmalarıdır. Bu mekanizma sayesinde çocuk kendi öğrenir yani yetişkinin yardımına ihtiyaç duymadan araçla çalışır ve sonucu kendi değerlendirebilir.
ÖĞRETMEN
• Öğretmen, çevreyi hazırlamaktan ve çocukların çevre ile ilişkiye geçmelerini sağlamaktan sorumludur. Montessori, öğretmeni “yönetici” adını alır.
• Öğretmenini görevi çocuğu öğrenme merkezi yapmaktır. Montessoriye göre; öğretmenin görevi konuşmak değil, çocuk hazırlanmış özel çevrede kültürel etkinlikler için çocuğu güdülemek ve hazırlamaktır
ÇATIŞMAYI ÇÖZMEK İÇİN BARIŞ MASASI
Çocukları, aralarındaki anlaşmazlıkları çözmek için barış masasına yönlendirilir.
Çocuklar ara sıra kardeşleri ya da arkadaşları ile tartışırlar. Bu bir oyunda önce kimin oynayacağı kadar basit bir konu olabileceği gibi, arkadaşlık gibi daha önemli bir konuda da olabilir. Bazen birbirleriyle konuşamayacak kadar öfkelendikleri olur. İşte bu noktada barış masası devreye girer. Çocuklar burada belli kuralları takip ederek sakinleşirler. Bu sayede, meseleyi uygarca tartışırlar.
Barış masası genelde çocukların boyuna uygun, iki sandalyeli bir masadır. Masadaki zil, çiçek veya herhangi bir nesne, barışı temsil eder. Bu bir gül, zeytin dalı ya da güvercin de olabilir. Aralarında bir anlaşma sağlanana kadar diyalog devam eder.
Çocukların barış masasından öğrendiği; yaşları, boyları , vs pozisyonlarına bakılmaksızın, olayların çocukların bakış açısıyla dinleniyor olmasıdır. Ayrıca, kendilerine adilce davranılmasını da beklerler. Böylece tartışmaların dürüst bir yaklaşımla, iyilikle halledilebileceğini öğrenirler. Sınıftaki uyum ve işbirliği atmosferi korunmuş olur.