Ocak 24, 2025

Fiziksel Farklılıklar

Mahremiyet, Fiziksel Farklılıklar ve Dokunma Kavramları

Rehberlik Köşesi: Mahremiyet, Fiziksel Farklılıklar ve Dokunma Kavramları

Anaokulundaki çocuklarımızın sağlıklı gelişimlerini desteklemek amacıyla bazı önemli konular üzerinde durmak istiyoruz. Bu ay, “mahremiyet”, “özel alan”, “cinsel özellikler”, “fiziksel farklılıklar” ve “dokunma kavramları” üzerine odaklanıyoruz. Bu konuların erken yaşlarda tam da merak ettikleri dönemde öğrenilmesi, çocuklarımızın kendilerini güvende hissetmelerine ve sağlıklı sınırlar koymalarına yardımcı olacaktır.

Mahremiyet ve Özel Alan: Mahremiyet, bireylerin kişisel alanlarının, duygularının ve özel bilgilerinin korunması anlamına gelir. Her bireyin kendine ait bir alanı ve gizliliği olmalıdır. Çocuklarımıza fiziksel ve duygusal alanlarının önemli olduğunu öğretmeliyiz. “Birinin sana sarılmasını istemiyorsan, bunu ona söylemelisin” gibi açıklamalar yaparak, kendi sınırlarını belirlemeleri gerektiğini vurgulamalıyız.

Fiziksel Farklılıklar ve Cinsel Özellikler: Çocuklar 3 yaşlarından itibaren cinsiyetler arasındaki farkı algılamaya başlar, 4-5 yaşlarında da bu cinsiyet farklarına yönelik merakları artar. Sorular sormaya başlarlar. Bu noktada, cinsiyet farklılıklarının ve cinsel özelliklerin çocuklara onların anlayabileceği bir şekilde basit bir dille açıklamak önemlidir. Okul öncesi dönemde, çocuğun kendi fiziksel özelliklerini, karşı cins ile olan farklılıklarını, bedensel sınırları, iyi ve kötü dokunuşları öğretmek amaçlanır. Bunları öğretmek için en uygun zaman çocuktan cinsellik ile ilgili sorular gelmeye başladığı zamandır. Sorular genellikle ‘’Ben nereden geldim?’’ ya da bir kardeş bekleniyor ise ‘’Kardeşim nasıl oldu?’’ gibi sorulardır. Bu tarz sorularda karıncaları, leylekleri örneklendirerek yanıt vermek doğru olmayacaktır. Burada önemli olan çocuğun merakını giderecek düzeyde yanıtlar vermektir. Ancak çocuğun soru sormaması merak etmediği anlamına gelmeyebilir, yalnızca konuşmak için uygun fırsatlar yaratılmamıştır. Cinsiyetiyle ilgili ya da cinsellikle ilgili sorular sorduğunda çocuğun suçluluk duymasını sağlayacak ‘’ayıp’’ kelimesinden uzak durulmalıdır. Ayrıca kız çocuklarının ve erkek çocuklarının farklı bedensel özellikleri olabileceğini, bunun tamamen normal olduğunu anlatmalıyız. Bu, çocukların bedenlerine karşı sağlıklı bir tutum geliştirmelerini sağlar.

Vücudumuzda Dokunulmaması Gereken Bölgeler: Çocuklarımıza, bedenlerinin özel bölgeleri olduğunu ve bu bölgelere başkalarının izni olmadan dokunmamaları gerektiğini öğretmeliyiz. “Özel alan” kavramı ile birlikte, vücutlarının bazı yerlerinin sadece kendilerine ait olduğunu açıklamalıyız. Örneğin, dudaklar, genital bölgeler, göğüsler ve kalçalar gibi alanların özel olduğunu vurgulamak önemlidir. Bu bilgiyi paylaşırken, çocuklara karşı anlayışlı ve destekleyici bir yaklaşım sergilemeliyiz.

İyi Dokunuş ve Kötü Dokunuş: Dokunmanın nasıl bir his yarattığını öğretmek, çocuklar için önemli bir konudur. “İyi dokunuş” kavramı, sevgi dolu, güven verici ve rahatlatıcı dokunuşları içerirken, “kötü dokunuş” ise rahatsızlık veren ve güvensizlik hissi yaratan dokunuşlardır. Çocuklara, kendilerini rahatsız hissettiklerinde bunu açıkça ifade etmeleri gerektiğini ve güvende olmadıklarını düşündüklerinde bir yetişkinle paylaşmaları gerektiğini öğretmeliyiz.

Anne-Babalara Öneriler

  • Çocuğa anne-babasının özel bölgelerine dokunması konusunda izin verilmemeli ve çocuk dudağından öpülmemelidir. Cinselliği çağrıştırdığı için çocuğun kafasının karışmasına ve gelişiminin olumsuz etkilenmesine neden olabileceği gibi aynı zamanda çocukları cinsel istismara açık hale getirebilir. (Anne babası tarafından dudaktan öpülen çocuk, başkasının da kendisini dudaktan öpmesinde bir sakınca görmeyebilir).
  • Cinsel bölgeleri tanımlarken doğru ve bilimsel terimler kullanılmalıdır. Kızlar için vajina, erkekler için penis kelimeleri öğretilmelidir. Özel bölgeleri için kullanılan kelimeleri şirinleştirmek, çocuğun bunları konuşulmaması gereken bir şeymiş gibi algılamasına, tedirgin hissetmesine neden olabilir. Bu da merak ettiği soruların cevabını ebeveynine sormak yerine başka yollarla öğrenmeye çalışmasına sebep olabilir.
  • Çocuk merak ettikleri cinselliği oyunla keşfetmeye çalışırlar. Yaşıtlarıyla cinsel içerikli oyunlar oynadığında endişelenilmemeli. Cinsel içerikli oyunlar çocuğun hem kendi bedenine, hem de karşı cinsin bedenine yönelik merakından kaynaklanmaktadır. Güvenli bir şekilde oynadıklarından emin olunması yeterlidir.
  • Soru sorarken tam olarak neyi kastettiği iyice anlaşılmalıdır. Sorusu mutlaka cevaplandırılmalı ancak cevaplar gelişim seviyesini uygun kısa ve net cevaplar olmalıdır. Çocuk daha fazlasını bilmek istemediğinde gereğinden fazla bilgi ve cevap verip, çocuğun kafası karıştırılmamalıdır.
  • Soru sorduğunda soruları geçiştirilmemeli, sorduğu sorudan dolayı yargılanmamalı ya da “Aaa çok ayıp” şeklinde söylemler ile utandırılmamalıdır. Çocuk sorularla gelmese de cinsellik hakkında konuşulmalıdır. Cinsellik hakkında konuşmakyetişkin cinselliği hakkında konuşmak anlamına gelmemektedir. Çocuğun cinsel istismardan korunması, doğru bilgileri edinmesi, kendine güvenmesi ve ileride sağlıklı bir cinsel hayatının olması için çocuğa cinsel eğitim vermek büyük önem taşımaktadır. Merak ettiği soruların yanıtlarını anne-babasından öğrenemezse, güvenilir olmayan kaynaklardan öğrenmeye çalışacağı (arkadaşlar, televizyon, tablet vb.) unutulmamalıdır.
  • Cinsel eğitimin kız çocuklara anne, erkek çocuklara baba tarafından verilmesi inancı doğru bir yaklaşım değildir. Çocuk hangi ebeveynine soru sormuşsa, o ebeveyninin yanıtlaması daha uygundur.
  • Çocuk soru sorduğunda cevap vermeden önce biraz konuşması sağlanmalı. “Sen ne düşünüyorsun?” diye sormak ne bildiğini öğrenmek için iyi bir fırsat yaratabilir.
  • Eğer çocuğun sorduğu sorunun cevabı anne-baba tarafından bilinmiyorsa “Bilmiyorum ama birlikte öğrenelim” diyerek çocuğun sorusunun cevabı birlikte araştırılabilir. Anne-baba cevabı biliyor ancak nasıl açıklanacağı konusunda emin değilse, dürüstçe “Anlayabileceğin şekilde cevap vermek için biraz düşünmek istiyorum. Bu konuyu yarın seninle tekrar konuşalım.” demeli ve çocuğun sorusunu en kısa sürede cevaplamalıdır.
  • Okul öncesinde çocuğa cinsel eğitim verilirken resimli kitaplardan yararlanılmalıdır.Çocuklarımızın mahremiyet, bedenlerine saygı ve dokunma kavramlarını öğrenmeleri, onları güvenli bireyler olarak yetiştirmek için kritik öneme sahiptir. Bu süreçte, sizlerin desteği ve işbirliği büyük önem taşımaktadır. Hep birlikte, çocuklarımızın bu değerli kavramları öğrenmelerine yardımcı olabiliriz.

 

Mahremiyet Eğitimi Verirken Sizlere Yardımcı Olacak Kitap Önerileri

  • Ben Nereden Geldim? Miniklerin Dünyası (Sergi Camara&Teresa Herrero-Altın Kitaplar)
  • Sır Versem Saklar Mısın? (Jennifer MooreMallinos-RedhouseKidz Yayınları)
  • Bedenim Bana Ait (Pro Familia-Gergedan Çocuk Yayınları)
  • Kiko ve El

 

KAYNAKÇA

  1. Güzelyurt, T. (2020). Okul öncesi dönemde cinsel eğitim ve istismar: çocuk kitaplarına yönelik bir inceleme. Uluslararası Çocuk Edebiyatı ve Eğitim Araştırmaları Dergisi (ÇEDAR)4(1), 54-69.
  2. Kardeş, S., & Karaman, N. G. (2018). Okul öncesi eğitim öğretmenlerinin çocuğun cinsel eğitimine ilişkin görüşleri. Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi18(3), 1554-1570.
  3. Ceylan, Ş., & Çetin, A. (2015). Okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden çocukların cinsel eğitimine ilişkin ebeveyn görüşlerinin incelenmesi.

Arkadaşlarınızla paylaşın!